31 Aralık 2012 Pazartesi

Justice Society of America III

Superman ve Batman Büyüyor II


Superman'in geçirdiği değişim ve gelişimin bir benzerini de aynı dönemde Batman yaşıyordu. Batman de Superman gibi halkın beğenisini kazanmıştı ve Bob Kane Batman'i de geliştirmeye devam etti.

Gardner Fox Vincent Sullivan ile birlikte DC'den ayrılana kadar Batman'i yazmaya devam etti. Kasım 1939 tarihli Detective Comics #33 ise hem Bill Finger'ın geri dönüşünü, hem de Batman için önemli bir hikayenin ilk defa çizilişini içeriyordu. 

Detective Comics #33 de Batman'in etkileyici ortaya çıkış hikayesi yer alıyordu. Yani Bruce Wayne'in annesi ve babası Thomas ve Martha Wayne'in öldürülmesi.


Bu ortaya çıkış hikayesinde anne ve babasının bir soyguncu tarafından öldürülmesine tanık olan Bruce Wayne'in suçlulardan intikam almak için yemin etmesi, kendini bilimde yetiştirerek kullandığı ekipmanları yapması ve fiziksel olarak güçlenerek bir intikamcı haline gelmesi anlatılıyor. Wayne suçluların batıl inançlarından da faydalanmak için bir gizli kimlik kullanmayı ve korkuyu da bir silah olarak kullanmayı düşünür. Bu esnada pencereden içeri dalan bir yarasa ise ona gizli kimlik için gerekli fikri verir : Yarasa Adam, Batman. 

Bir buçuk sayfalık bu hikayeyi Bill Finger yazmıştı. Bu ortaya çıkış hikayesinden sonra verilen macerayı ise yine Gardner Fox yazmıştı. İkisinin ismi de her zaman olduğu gibi künyede yer almıyordu, tüm kredi çizer Bob Kane'e verilmişti. Gardner Fox bir sonraki Detective Comics sayısınındaki Batman macerasını da yazdı. Ocak 1940 ile birlikte Batman hikayelerini tekrar Bill Finger yazmaya başladı.

Bu dönem aynı zamanda Batman'in üretim sürecine önemli bir isim, Jerry Robinson'ın katılır. Robinson da Finger ve Fox gibi hayalet olarak çalışıyordu. Robinson yazım sürecine değil de çizime yardımcı oluyordu. İnce çizimleri Bob Kane yaparken Robinson çok özene gerek duymayan taramaları ve kaba çizimleri tamamlama işini hallediyordu. Yine de Jerry Robinson'ın da bu dönemdeki Batman dünyasına eklenen çeşitli yeniliklerde imzası olduğu biliniyor. 

Batman'in yeni maceraları çizildikçe Batman farklı farklı ekipmanlar kullanmaya da başladı. Bu dönemde Batman'in her macerada orjinal bir ekipman ile ortaya çıkması amaçlanıyordu biraz. Bir detektif olarak zekasını kullanmasının yanında  bir mucit ya da mühendis kimliğiyle sürekli yeni ekipmanlar yapması Batman için Finger ve Kane'in düşündüğü bir özellikti. Bu dönemde ortaya çıkan ve hatırda kalan en önemli ekipman yarasa tasarımlı bir boomerang olan Baterang'dı.

Batman'in bu dönemde yaşadığı esas önemli yenilikler maceralara katılan yan karakterlerdi. Bu yan karakterlerin en önemlisi, hatta tüm Batman dünyasının en önemli yan karakteri tabi ki Robin'di.

Robin Bob Kane ve Bill Finger'ın Batman'e sürekli düşünce balonları çizmektense konuşacak, birlikte çalışacak bir yardımcı yaratmayı düşünmeleriyle ortaya çıktı. Batman modern bir Sherlock Holmes'ise ona bir Dr. Watson lazımdı. Biraz bunun üzerine konuşunca düşünceleri bu yardımcının bir çocuk olması ve Bruce Wayne ile benzer bir hikayesi olması üzerine yoğunlaştı. Batman ile Robin'i birleştiren nokta bu olacaktı. Bu şekilde daha genç ve küçük okuyucular bu çocuk yardımcıyla daha çok bütünleşebileceklerdi de.

Karakterin tasarımında Jerry Robinson'ın da katkısı olduğu biliniyor. Karakterin görünümü ve süper kahraman imgesi yaratılırken Robinson Robin Hood'dan faydalanmayı önerir. Robinson Robin Hood'a çocukluktan beri hayrandı. 20. yüzyılın ilk yarısının en önemli Amerikalı çizerlerinden biri olan N.C. Wyeth'in (karikatür ya da çizgi roman dünyasında hiç çalışmamıştır, roman ve hikayeleri görselleştirmekte ustalaşmış ve bu dalda çok önemli bir çizer olmuştur) bir Robin Hood görselleştirmesinden ilham alarak yeni karakter için ilk çizimleri yapmıştır Robinson. Karakterin ismi de Robin Hood'dan ilhamla Robin olarak koyulmuştur.

Robin Nisan 1940 tarihli Detective Comics #38'de ilk defa okuyucu karşısına çıkar.


Robin Hood benzeri kısa şortlu, kırmızı yeşil bir kıyafeti ve bir pelerini vardır Robin'in. Bir tek Robin Hood'un başlığı yerine gözlerini kapatan bir maske ile çizilmiştir.

Dick Grayson, "Flying Graysons" ismindeki bir sirk akrobatı ailenin çocuğudur. Ailesinin çalıştığı sirke dadanan bir mafya sirk sahibi haraç vermeyi reddedince Grayson'ların gösteri yaptığı trapezleri sabote eder ve annesi babası genç Dick'in gözleri önünde feci şekilde ölür. Aynı gece Dick ailesini öldüren mafyanın sirk sahibini açıkca tehdir edişine şahit olur. Batman genç Dick'in kendi yaşadığına benzer bir dram yaşamasından etkilenir ve onu korumaya karar verir. İlk başta amacı mafya üyelerini yakalayana kadar onu gözlerden uzak tutmaktır. Ama Dick Batman'e yardım etmek için ısrar eder. Zaten ailesi ona akrobasi konusunda bir eğitim vermiştir. Batman de dövüş sanatlarında eğitir genç Dick'i ve Dick Grayson Robin kimliğiyle Batman'in ailesini öldüren mafyanın patronunu yakalamasına yardımcı olur. 

Robin karakteri çok kısa zamanda Bob Kane'in beklemediği kadar popüler olur. Kane bir çocuğu Batman'in yanına koyma fikrini biraz ticari bir fedakarlık olarak görse de başta daha sonra Robin'in geldiği yer onu memnun eder. 

Robin karakteri bir çok diğer çizgi romana da ilham olur. 1940'lardaki bir çok çizgi roman kahramanı nın yanına Batman-Robin ikilisinin harikulade uyumundan ilhamla çocuk yan karakterler çizilecektir. Fakar işin doğrusu Robin bu alandaki en başarılı örnek olacaktır.

Aynı zamanda yıllar geçtikçe Robin, Batman ve Bruce Wayne'in etrafındaki dünyanın çok önemli bir dramatik karakteri olacaktır. Sadece bir yan çocuk karakter olmaktan çok fazlası olacak ve Batman mitosunun en önemli parçası olacaktır.

Batman Superman'in açtığı süper kahraman yolundan gitse de karaktere ve onun yaşadığı dünyaya yapılan bu düzenlemelerle giderek Superman'den farklılaşıyor ve rekabet eden benzer bir kahraman değil apayrı bir tarza sahip bir kahraman haline geliyordu. Bu bakış açısıyla bakıldığında Batman'in Superman'in bir adım önüne geçtiği önemli bir konu da Batman'in dünyasındaki kötü adamlardı. İşte bu kötü adamların da ilk ve en güzel örnekleri bu dönemde ortaya çıkmaya başladı.

Günümüzde de hala Batman mitosunda aktif ve geniş rol oynayan ilk kötü adam Şubat 1940 tarihli Detective Comics #36 da ortaya çıktı: Hugo Strange.


Strange klasik bir kötü bilim adamıydı. O dönem için çok da özgünlüğü yoktu. Zaten sadece üç kere göründü 1940 yılındaki Batman maceralarında. Fakat 1977 yılında geri getirildi ve daah sonra Batman hikayelerinde diğer kötüler kadar olmasa da yer buldu. Özellikle günümüzde alternatif Batman medyalarında önemli bir kötü karakteri olan Hugo Strange yaratılışından 70 yıl sonra altın çağını yaşıyor. 

DC 1940 yılının başlarında Superman'e yaptığı gibi Batman'e de ayrı bir dergi vermeye karar verdi. Superman dergisinde olduğu gibi bu dergi de mevsimlik olacaktı. O tarihte Superman dergisinde tekrar maceralara değil de orjinal Superman maceralarına yer verilmeye başlanmıştı. DC Bob Kane'den Batman dergisi için de aynı şeyi yapmasını istedi. 

Yeni dergi için yeni fikirler üretmek üzere Finger ve Kane çalışmaya başladılar. Bu çalışmalara Robinson da katılıyordu. Bu dergi için yapacakları ilk iş yeni bir kötü adam üretmekti. Yeni kötü adamla ilgili ilk fikir bir oyun kağıdı destesinden çıktı. Destedeki joker yakın tarihin akılda kalan filmi The Man Who Laughs'deki ana karaktere oldukça benziyordu.


1928 tarihli ve bir Victor Hugo romanından uyarlanan filmde Alman dışavurumcu sinemasının ünlü aktörü Conrad Veidt, Gwynplaine isminde bir kahramanı canlandırıyordu. Filmde İngiliz rekonstrüksyon döneminde kral 2. James tarafından babası cumhuriyet yanlısı olduğu için yüzü doğranarak kalıcı olarak gülümser gibi bir görünüş verilmiş bir çocuğun hikayesi anlatılıyordu. Gwynplaine büyüyünce ve kral James Muhteşem Devrimle tahttan indirildikten sonra babasının üst sınıf ünvanlarını geri alsa da görünüşü ve sirkte büyümesi yüzünden üst sınıfta asla kabul görmez.

Bu filmdeki görünüşü ve oyun kağıdını kullanarak bir kötü karakter oluşturma fikrinin kimden çıktığı günümüzde hala çok net değil. Bob Kane karakteri kendisi ve Bill Finger'ın yarattığını, Jerry Robinson'ın sadece oyun kartını onlara gösterdiğini ifade etmiş, Robinson ise ilk taslakları oyun kağıdından ve filmde Conrad Veidt'in görünümünden esinlenerek kendisinin çizdiğini, bunun üstüne Kane ve Finger ile çalışarak karaktere son halini verdiklerini ve ilk hikayeyi yazdıklarını söylemiştir. Kimin versyonu doğru tam olarak bilinmese de çoğunlukla bu yeni kötü karakterin yaratıcısı olarak bu üç isim birlikte anılıyorlar, Jerry Robinson ise özel olarak konsepti üreten kişi olarak ifade ediliyor.

Joker 1940 yılı ilkbaharında çıkan Batman #1'de ilk defa okuyucu karşısına çıktı.


Joker için bir ortaya çıkış hikaye verilmemişti. Joker biraz egzantirik olduğu her halinden belli olan bir suçluydu. Bir elması çalacağını ve elmasın sahibini öldüreceğini radyodan ilan ediyordu ve daha sonra kurnazlıkla çılgınlık arasında giden planıyla bunu gerçekleştiriyordu. Klasik bir suçludan farkı işini oldukça değişik metotlarla görmesi ve acımasız olmasıydı. Kurbanlarını öldürdükten sonra yüzlerinde bir gülümseme oluşuyordu. Bu ileride Joker'in imzası olacaktır. Batman sonunda Joker'i Robin'in de yardımıyla zor da olsa yakalıyordu ve hapse gönderiyordu.

Yine bu hikayede ortaya çıkan bir kavram Joker'in tarzının klasik kötü adam tarzından oldukça farklı olduğu ve klasik ufak kötülerle Joker arasında da her zaman bir itilaf olduğudur. Bu hikayede Joker'in planladıkları işleri onlardan önce yapmasına kızan yer altı dünyası Joker'i öldürmeye çalışır, fakat Joker onlardan da akıllıdır. Bu olay örgüsü ileride Gotham City olarak adlandırılacak bu şehirdeki suçun klasik suçluların elinden çıkıp da Joker gibi olağandışı karakterlerin egemenliği altına girmesinin ilk adımıdır.

Batman #1'deki ikinci hikaye Hugo Strange'in hapisten kaçıp geri döndüğü bir hikayeydi. Strange'in ikinci macerası olan bu hikaye sonunda da Strange'in geri döneceğinin ipucu veriliyordu.

Üçüncü hikaye de yine Batman mitosundaki önemli bir karakterin ilk macerasıydı. Batman'e yardımcı olarak Robin'i yarattıktan sonra karakteri geliştirmekteki bir sonraki adım olarak bir kadın karakter eklemeye karar verir Kane ve Finger. Bu karakteri dönemim klasik karakterlerinden oldukça farklı tasarlarlar. Bu karakter tam anlamıyla Batman'in zıttı olacaktır ve aralarında zıtların çekimi etrafında dönen bir romantizm doğacaktır. Bu şekilde daha sonraları Catwoman olarak bilinecek karakter Cat ismiyle doğar.


Cat bir mücevher hırsızıdır. 30'lar kara filmlerinin Femme Fatale prototipine tam olarak uymaktaydı. İçerisinde iyilik de olan kötü bir karakter olarak tanımlamak en doğrusu olabilir Cat'i. Bu anlamda içinde bir karanlık olan iyi kahramanımız Batman'in tam bir zıttıydı. İlk karşılaşmalarında Batman ile birbirlerinden etkilenirler, Cat Batman'e ona katılmasını ve suç dünyasını titretmeyi teklif eder. Batman bu teklifi kabul etmez, fakat Cat'in elinden kaçmasına göz yumar. Maceranın son paneli Batman'in Robin'e Cat'in ne kadar güzel gözleri olduğu tekrarlamasıyla biter.

Batman #1'in son macerası ise ikinci bir Joker macerasıdır. Joker hapisten kaçar ve ilk maceradaki gibi çalmaya ve öldürmeye devam eder. Batman yine Joker'in peşine düşer, bu sefer ise Joker'i yakalamak için bir tuzak kurması gerekecektir. Maceranın en dramatik yani Joker'in Batman ile girdiği kavgada kendi bıcağını kendi göğsüne saplamasıdır. Kane ve Finger macerayı yazarken Joker'in ölmesini planlamışlardır. Editör Whitney Ellsworth ise her sayı yeni bir kötü karakter yaratmanın çok da mantıklı olmadığını, ayrıca Joker'in oldukça orjinal bir karakter olduğunu söyleyip onu öldürmemelerini önerir. Son panel tekrar çizilir ve ambulansta doktor Joker'in ölmediğini anlar.

Batman'in bu dönemdeki gelişiminde son altı çizilmesi gereken şey silahlardır. Batman ilk maceralarında silah kullanmaktaydı ve zaten bu ilk dönem detektif çizgi romanlarının ortak bir özelliğiydi. Özellikle Robin'in ortaya çıkışından sonra ise Batman'in klasik bir detektif hikayesinden daha farklı bir yere gittiği belli olmuştu. Maceraların tonunu düşürmeye niyeti yoktu Kane'in ama Batman'e daha özgün bir tarz katmak istiyordu. Özellike editör Whitney Elsswoth'ün de isteğiyle Batman #1'deki Hugo Strange macerasından sonra Batman'i silahlardan uzaklaştırmaya karar verdi Kane. Bu macerada Batman Hugo Strange'in canavarlarını Batplane'e monte edilmiş mitralyöz benzeri bir silahla öldürüyordu. Bu Batman'in tarihinde bir canlıyı bilinçli olarak son defa öldürüşü oldu.

Batman yaklaşıkiki senede oldukça uzun bir yol almıştı gerçekten daha da alacağı çok yol vardı. Superman ve Batman'de bu değişiklikler olurken diğer DC yayınları da büyük bir değişim geçiriyordu. Tüm bu değişimler gerçekleşirken DC'nin rakibi Martin Goodman ise Timely Comics'i bir düzene oturtmaya çalışıyordu.

Bonus: http://www.newyorker.com/online/blogs/comment/2012/07/gun-laws-and-batman.html

Devamı: 

Timely Comics: İlk Yıllar

24 Aralık 2012 Pazartesi

Justice Society of America II

Superman ve Batman Büyüyor I

1938 yılında doğan Superman ve 1939 yılında doğan Batman 1939 yılı sonlarında DC'nin en önemli iki kahramanı olmuşlardı. Bugünkü hallerinden oldukça farklıydı iki karakter de. Zaten ilk doğduklarında büyük bir mitosun kalbinde yer almalarını kimse planlamamıştı. 

Superman'in 1939 ve 1940'daki gelişimi yavaş ve ihtiyatlıydı. İlk sayısından itibaren Superman zaten yoğun ilgi görüyordu. DC'nin aslında Superman'i değiştirmek için bir sebebi yoktu. Karakterdeki tüm değişiklikler aslında kurgu icabıydı. Superman'in radyo maceraları da değişik bir bakış açısı katarak Superman karakterinin oluşturulmasına yardım etti.

Superman tüm bu süre boyunca hala iyinin yanında yer alıp ufak kötülerle savaşmaya devam ediyordu. Superman için daha akılda kalacak kötüler yaratma çabaları oldu Siegel ve Shuster'ın. Bu konudaki ilk ciddi deneme Ultra-Humanite oldu. Ultra bir bilimsel araştırmada beyin kapasitesi yükseltilmiş ve bu kapasitesini kötülük için kullanmaya karar vermiş bir süper kötüydü. İşin enteresanı Ultra sadece Siegel ve Shuster'in yarattığı Superman karakterinin ilk haliydi. Bu ilk Superman taslağının başarılı bir kötü karakter olacağını düşünen Siegel ve Shuster Haziran 1939'da Ultra'yı ilk defa Superman macerasında kullandılar.


Ultra klasik bir çılgın bilim adamı portesiydi. Öldü sanıldığı sayılardan sonra bir ya da iki sayı sonra geri döndü hep. Şubat 1940'a kadar ki sekiz Superman macerasında Ultra yoğun olarak yer aldı. Şubat 1940'da Superman'i öldürmek isterken kaza sonucu kendini öldürdü.

Ultra'yı öldürme kararı aslında başka bir kötü karaktere yol açmak içindi. Siegel ve Shuster bir süre sonra yeni ve daha enterasan bir kötü karakter kurguladılar. Bu karakter de kötü bir bilim adamı olacaktı. Ama Ultra gibi insan üstü bir zekaya sahip olmayacaktı, sadece dahilik seviyesindeki zekasını kötülük için kullanıyor olacaktı. Aynı zamanda bu yeni karakterin Ultra'dan daha kurnaz, daha hesapçı ve daha fazla amaç peşinde koşması planlandı. Ultra ile bu karakter arasında bir çok benzerlik olacaktı. O yüzden Ultra öldürülerek bu yeni karaktere yer açıldı.

Yeni karakterin ortaya çıkması için de yine ilgi çekici bir yol kullanıldı. Avrupa'da savaş devam ediyordu. Daha çok kuzey Avrupa'daki İskandinav ve Baltık ülkelerinin kontrolü için Almanlar ve Sovyetler Birliği bu ülkelerin yerel kuvvetleriyle savaşıyordu. İngiltere ve Fransa hazırlık ve savunma konumundaydı. İtalya ise savaşa girmek için fırsat kovalıyordu. DC tam da bu ortamı veren bir hikaye ile yeni kötü kahramanını Superman'in karşısına çıkardı : Luthor.

Luthor'un ortaya çıktığı macerada Superman ve Lois Lane savaşı izlemek için Avrupa'ya gidiyorlardı. Savaşan ülkelerin isimleri yerine hayali isimler konulmuştu. 1940'ın başında hala Amerika tarafsızlığını muhafaza ediyordu ve henüz müttefikler safhına yanaşmaya bile başlamamıştı. Böyle bir ortamda Superman savaşan tarafların ikisini de tek başına mağlup ediyordu ve bunu yaparken her şeyin arkasında ülkeleri birbirine düşürmek isteyen bir gücün olduğunu keşfediyordu. Bu güç Luthor'du. Luthor'un zekası Superman'i bile atlatacak kadar güçlüdür. Fakat Superman güçlerini kullanarak Luthor'un planlarını bozmayı başarır, ama Luthor'u yakalayamaz.

Luthor 1940 ilkbaharında çıkan ve ilk defa eski maceraların ya da gazete karikatürlerinin tekrar basımını değil de özgün mateyal içeren Superman #4'de de görünür. Luthor ile ilgili bir ufak not da ilk maceralarda kızıl saçlarının olduğu. Daha sonra gazete karikatüründeki bir yardımcı çizer hatası sonrası Luthor saçsız çizilecek bu çizim Luthor'un bilinen görünümü olacaktır.

Superman daha kötü karakterlerin maceralara katılmasıyla biraz daha fantastik bir yola girmeye başlayacaktır. Bu dönemde kötü karakterlerin de etkisiyle Superman'in özellikleri de değişmeye başlayacaktır. Ama Superman'in özelliklerindeki değişimlerde öteki medyaların, yani günlük gazete karikatürünün ve radyo programının etkisi büyüktür.

Superman'in ilk maceralarında Clark Kent ve Lois Lane Daily Star isimli bir gazetede çalışmaktadır. Editörleri George Taylor'dır. Gazetenin ismi Shuster'in Toronto'da geçen çocukluğunda dağıttığı bir gazetenin adından alınmıştı. Fakat Superman çizgi roman dünyasından gazete dünyasına geçince gerçek isimli bir gazetede çalışması rakiplerin reklamını yapmak gibi olacağından Shuster ve Siegel gazetenin adını Daily Planet olarak değiştirdiler. Çizgi romanlarda bir süre daha Daily Star kullanılsa da radyo programının başlamasıyla da birlikte gazete ismi kalıcı olarak Daily Planet oldu. Radyo programının başlamasıyla birlikte editör karakter olarak da George Taylor yerine Perry White geldi. Çizgi roman bir süre daha Taylor'ı kullanmaya devam etse de sonbahar 1940'da çıkan Superman #7'den itibaren çizgi romanda da Daily Planet'in editörü Perry White oldu.

Tabi daha önemli bir değişiklik Superman'in güçleriyle ilgiliydi. Superman yazıldıkça güçleri oturmaya başladı. Örnek olarak ilk maceralarda Superman'in uçma gücü yoktu. Çok yükseğe ya da çok uzağa atlayabiliyordu. Ne kadar yüksekten düşerse düşsün zarar görmüyordu. Ama bir binanın penceresinden içeriyi dinlemek için bile pervaza tutunması gerekiyordu. Bu biraz da Superman'in kurgusunun tüm fiziksel özellikleri insan üstü olan bir kahraman şeklinde kurulmasındandı. Ama bir süre sonra bunun pratik olarak çok gerçekçi olmadığı ve çizmesinin ya da radyoda canlandırmasının daha zor olduğu iyice anlaşıldı. Atlayan bir adam çizmek biraz zordu. İster istemez uçuyor gibi görünüyordu. Radyo programında da atlama efekti için uygun bir şey bulunamamıştı. Radyo programı başladıktan kısa süre sonra Superman'in yükselmesi ".. and up! up! up!" şeklinde ve havalanan bir kuş sesine benzer bir sesle canlandırılmaya başladı. Kısa süre sonra da çizgi romanda Superman'in yükselmesi uçma olarak gösterilmeye başladı. Kesin bir kopuş noktası olmadı asla. Bazı ilk dönem panellerde Superman'in uçtuğu iddia edilebilir ya da daha sonraki panellerde sadece atladığı. Ama Mayıs 1940 tarihli Action Comics #24'deki şu panelden sonra artık Superman'in uçmaya başladığını söylesek herhalde yanlış olmaz.


Yine de bu uçuş görece mütevazi bir uçuştu. Superman'in canı sıkıldığında güneş sisteminde gezintiye çıkmasına daha uzun zaman vardı.

Superman'de bu dönemde olan başka bir değişiklik de kıyafetinin çizimidir. İlk çizimlerde Superman'in göğsündeki kalkan ve S küçük ve çok da belirgin değilken Haziran 1940 tarihli Action Comics #25 ile birlikte bu semboller biraz daha büyüyüp belirginleşti ve pelerinde de benzer bir sembol olduğu açıkca görülmeye başladı.


Son olarak da Superman'in görselliğin olmadığı radyo ortamında yayınlanmaya başlayan macerasındaki tarz farkları ise Superman'in hikayesine damgasını vuracaktı.

Superman'in ilk çizgi roman maceralarında Superman genelde kötülerle tek başına mücadele ediyordu. Daily Star editörü George Taylor Clark Kent'i zaman zaman çeşitli haber konularına yönlendirerek macerayı başlatıyordu, ya da Clark Kent macera sonunda hikayeyi Daily Star için habere dönüştürüyordu. Clark Kent'in Lois Lane ile etkileşimi ise bir tür arzu nesnesi şeklinde kurgulanmaya çalışılmıştı.

Ama radyo şovunda dinamikler daha farklıydı. Hikayenin macera kısımları görsellikle anlatılamadığından Superman'in kendi kendine konuşması ile aktarılıyordu. Fakat bunun yoğun şekilde kullanılması da tuhaf ve rahatsız ediciydi. O yüzden yan karakterlerin Superman maceralarında rolleri arttı. Öncelikle bahsettiğimiz gibi yeni bir editör karakter Perry White doğdu. White da Geoge Taylor gibi genelde macerayı başlatıyor ya da bitiriyordu, fakat Taylor'dan daha fazla katkısı vardı radyoda.

Benzer şekilde Lois'in maceralara olan katkısı da artmıştı. Genellikle Clark ile birlikte hareket ediyorlardı. Bir tehlike olduğu zaman Clark Superman'e dönüşüp Lois'i kurtarıyordu. Radyo maceralarında ortaya çıkan bir karakter de Daily Planet'ın ofis boyu Jimmy Olsen'dı. Jimmy Olsen Clark'ın arkadaşı bir çocuk olarak kurgulandı. Bu dönemde Clark ile Lois arasında bir rekabet de başlamıştı. Lois hırslı bir kadın portresi çiziyor, Clark'ı çok yumuşak buluyordu. Clark Superman kimliğiyle Lois'in bir adım önündeydi ama kimliğinin ortaya çıkmaması için de Clark Kent zayıf bir karakter olarak kalmaya devam ediyordu. Clark bu sebeplerden Lois ile kuramadığı samimiyeti Jimmy Olsen ile kuracaktı. Bazı maceralarda Lois Lane yerine Jimmy Olsen eşlik edecekti Clark Kent'e ve Superman'e.

Superman'deki bu görsel değişiklikleri ve hikayedeki gelişmeleri yaratmada Shuster ve Siegel'ın karakteri büyütmesinin payı olduğu gibi Shuster ve Siegel'a yardımcı olan diğer isimlerin de payı vardı. Bu dönemde Superman çizimlerinde zaman zaman Paul H. Cassidy, Denis Neville ve Paul Lauretta'nın Siegel ve Shuster'a hayalet bir şekilde yardım ettiği biliniyor. Bir diğer yardımcı yazar Wayne Boring ise bu isimlerin yapamadığını yapacak ve 1950'lerde Siegel ve Shuster'in ardından Superman'in çizim sorumluluğunu tamamen üstüne alacaktır.

Devamı:

Superman ve Batman Büyüyor II

15 Aralık 2012 Cumartesi

Justice Society of America I

Büyüme ve Değişme


1939 sonu ve 1940 yılı Detective Comics Inc. için büyüme ve değişme zamanıydı. Superman ve Batman çok başarılı olmuşlardı. Süper kahramanların sektördeki bir sonraki büyük olay olduğu kesinlik kazanmıştı. Detective Comics Inc. bu ortamda artık işleri biraz daha büyütüp kurumsallaşmak için adımlar atmaya da başladı. 

1939 sonu ve 1940 başındaki en dikkat çekici olay Vincent Sullivan'ın Detective Comics Inc.'deki editörlük görevinden ayrılmasıydı. İlk önce McNaught Newspaper Syndicate tarafından kurulan Columbia Comics'de editör oldu. Gardner Fox, Creig Flessel ve Ogden Whitney kısa süre içinde Sullivan'ı Columbia Comics'de takip ettiler. Bu ayrılığın DC çizgi romanlarına en önemli etkisi Bill Finger'dan sonra Batman'i yazma işini devralan Gardner Fox'un Batman'i yazmayı 1939 sonunda bırakmasıydı. Vincent Sullivan 1943'e kadar Columbia Comics'de çalıştıktan sonra kendi şirketi Magazine Comics'i kuracak ve çizgi roman dünyasından çıktığı 1958'e kadar bu şirkette çalışacaktı.

Vincent Sullivan'ın gidişiyle editörlük koltuğu boş kaldı. Bu pozisyona kısa süre sonra derginin yardımcı editörlerinden Whitney Ellsworth getirildi. 1939 Şubat'ı ile Mart'ı arasındaki bir geçiş döneminden sonra Ellsworth Vincent Sullivan'ın tüm editörlük sorumluluklarını üstüne aldı.

Bu dönemde Detective Comics Inc. sahipleri Harry Donenfeld ve Jack Liebowitz şirketi ve şirketin yayınladığı çizgi romanları birer ticari değer olarak görüp korumaya da başladılar. Zaten çok genç olan çizgi roman dünyası için bu bir ilkti. Karikatür çağında ve çizgi roman çağının ilk yıllarında bu tarz bir yaklaşım pek karşılaşılan bir şey değildi. Benzer temalar farklı yayıncıların çizgi romanlarında yer alırdı. Hatta bir çok çizgi romanın birbirine oldukça benzer içerikleri olduğunu söylemek mümkündü. 

Bu durumu değiştirecek ilk hamleyi 1939 yılının ilk baharında Detective Comics Inc. attı. Fox Publications sektördeki daha küçük çizgi roman yayıncılarından biriydi. Eisner & Iger stüdyosunun yarattığı çizgi roman dergileri basıyorlardı. 1939 yılının Mart ayında Will Eisner'ın yarattığı Wonder Man karakterini ve bu karakterin yer aldığı dergi Wonder Comics'i çizgi roman dünyasına sundular. 15 gün içerisinde Detective Comics Inc. Fox Publications'ı dava etti. Sebep Wonder Man'in Superman'in kopyası olduğuydu. Will Eisner davada tanıklık yaptı ve Wonder Man'in orjinal bir yaratım olduğunu belirtti. Ama Fox davayı kaybetti ve Wonder Man sadece bir sayı yayınlanabilmiş oldu. Fox'un temyiz başvurusu da kabul edilmedi.


Benzer bir hikaye Fawcett Comics'in kahramanı Master Man için de 1940 yılında yaşandı. Master Man 1940 Mart kapak tarihli Master Comics'de yayınlanmaya başladı. Ocak 1940'dan Haziran 1940'a kadar yayınlandıktan sonra Detective Comics Inc.'den bir yayın durdurma isteğiyle karşılaştılar. Durumun mahkemeye gitmesini riske edemeyen Fawcett Master Man'in yayınına son verdi.


Fawcett aynı zamanda 1940 Şubat kapak tarihli Whiz Comics dergisinde yeni bir karakter yayınlamaya başlamıştı. Captain Marvel isimli bu karakter ise çizgi roman tarihinin en büyük telif hakkı davalarının birini başlatacaktı.

Detective Comics Inc. tüm bu gelişmelerin etkisiyle de Superman ve diğer karakterleri için patent başvurusunda bulundu. 1940 yılında tüm Detective Comics dergilerinde bir patent başvurusunun halihazırda devam ettiğini belirten Reg. U.S. Patent Office ibaresi yer almaya başladı. Daha sonra da 1940 yılının Nisan ayında tüm dergilerini markalaştırmak adına aynı logoyu tüm dergilerinde kullanmaya başladı. Bu logo dergilerin ve karakterlerin yıllarca bilineceği ismi taşıyordu: A DC Publication. 


Bu çizgi roman sektöründe ilk markalaşmaydı. Artık yayıncılar vergiden ve masraflardan kısmak için çizgi romanları farklı farklı şirketlerden yayınlamak yerine bir marka değeri oluşturmayı en azından bir seçenek olarak değerlendirmeye başlamışlardı. Detective Comics Inc. ilerleyen yıllarda farklı isimler alacak, farklı şirket yapıları altında yayınlar sunacaktı. Ama 1940'dan itibaren Detective Comics Inc. ve kardeş yayınlarına artık bu logonun da etkisiyle DC adı verilmeye başladı ve çok kısa zamanda herkes Superman ve Batman'i yayınlayan çizgi roman yayıncısını bu isimle bilmeye başladı.

DC'nin 1940'daki bir başka devrim sayacak yeniliği ise Superman'in ilk defa farklı bir ortamda hayat bulmasıydı. 1940 yılı Superman'in radyo tiyatrosu formatındaki maceralarını içeren Adventures of Superman'in yayınlanmaya başladığı yıldı. Jack Liebowitz'in bu yayının hayata geçmesinde oldukça büyük bir payı olduğu biliniyor. Superman'in karlılığını ve başarısını devam ettirmek ve büyükmek isteyen Liebowitz Superman'i ilerleyen yıllarda başka değişik ortamlarda da yayınlatacaktı, radyo bu ortamlardan ilkiydi.

Adventures of Superman haftada üç gün yayınlanıyordu. İlerleyen yıllarda bu zaman zaman haftada beş güne çıkacaktı. Superman'in çizgi roman maceralarının birer tekrarı değildi program. Tam tersine radyo için özel yazılmış maceralar canlı yayında canlandırılıyordu. Maceraları Ben Peter Freeman ve Jack Johnstone yazıyordu. Oyuncu kadrosunun kim olduğu heyecanı arttırmak için gizli tutuluyordu. 1946'ya kadar halk Superman'in kimin seslendirdiğini öğrenemedi. Superman mitosunun bazı kilit parçalarının doğuşu da çizgi roman sayfalarında değil de 1940'lar boyunca yayınlanan bu radyo programında olmuştur.

1939 ve 1940 yılı Detective Comics Inc. ya da artık daha bilinen ismi DC için böyle geçmişti. Bir yanda da çizgi roman sayfalarında başka hikayeler yaşanıyor, kahramanlar evriliyor ve yeni kahramanlar ortaya çıkıyordu.

Devamı: 

Superman ve Batman Büyüyor

9 Aralık 2012 Pazar

Savaş

Savaş ve 1939'da Çizgi Roman Sektörü

1 Eylül 1939 günü Alman Üçüncü Reich orduları Polonya'ya girdi. Avrupa'da yaklaşık bir buçuk senedir büyük bir gerilim vardı. Adolf Hitler ilk önce Avusturya'daki Nazilerin çıkardığı olaylarla birlikte Avusturya'yı Almanya'ya katılmaya zorlamıştı. Daha sonra Çekoslovakya'nın Sudetenland bölgesinin Almanya'ya verilmesi için Çekoslovak hükümetine baskı yapmaya başladı. İngiltere ve Fransa Almanya'ya istediğini vererek meseleyi kapatmaya çalıştılarsa da Hitler önce Çekoslovakları bazı topraklarını Macaristan ve Polonya'ya bırakmaya zorladı, daha sonra da Çekoslovakya'nın geri kalanını işgal etti. Bu arada İtalya da Arnavutluğu işgal etmişti. Sıradaki ülkenin Polonya olacağı tahmin ediliyordu, Hitler'in Sovyetler Birliği ile yaptığı Molotov-Ribbentrop Paktı ile adeta bu kesinleşti. İngiltere ve Fransa sıranın Polonya'ya gelmesi durumunda savaşa girmeye karar verdiler ve bu şekilde 1 Eylül'den sonra savaş resmen başladı. Çin, Japonya ve Sovyetler Birliği zaten savaş halindeydiler. 

Amerikan başkanı Franklin Roosvelt hemen Amerika'nın bu savaşta tarafsız kalacağını ilan etti. O tarihte Amerika'nın en büyük gerilimi Çin'i işgal etmesinden dolayı Japonya ileydi. Avrupa kuvvetlerinin paylaşamadıkları meseleler Amerika için daha uzaktı.

Detective Comics Inc. o tarihte altı çizgi roman dergisi yayınlıyordu.

Şirketin en eski yayını More Fun Comics 47. sayıya ulaşmıştı. Çok fazla değişikliğe uğramamıştı bu dergi. Mizahi içeriğin yanında zamanda macera içeriği de yer almaya başlamıştı. Ama hala çizgi roman çağından çok karikatür çağına aitmiş gibi bir havası vardı More Fun Comics'in. Eylül 1939 sayısına bakıldığında Siegel ve Shuster'in Radio Squad isimli macerayı hala çiziyorlardı. Bob Kane 2 sayfalık mizahi bir filler yazmıştı. Yani More Fun Comics Detective Comics Inc.'in yıldız isimlerinin de katkısıyla çok rutin bir şekilde yayınlanmaya devam ediyordu.

Şirketin ikinci yayını olan Adventure Comcis 42. sayıya ulaşmıştı. Temmuz 1939 kapak tarihi ile çıkan Adventure Comics #40'da Detective Comics Inc.'in üçüncü süper kahramanının ilk macerası yer almıştı. Bu kahraman Bert Christman ve Gardner Fox tarafından yaratılan Sandman'di


Gardner Fox ilk günlerinden beri National Allied ve Detective Comics için çalışan bir yazardı. Bir çok ilk dönem National Allied kahramanını yazmıştı. Sandman ise daha sonra çok fazlalaşacak dikkat çekici işlerinden ilkiydi.

Bert Christman ise karikatürler çizerek çizgi roman dünyasına girmiş bir çizerdi. Çok uzun bir kariyeri malesef olmayacaktı. Sandman en çok hatırlanmasını sağlayan eseriydi.

Sandman'in ilk macerası Adventure Comics'de yayınlandığı ay Detective Comics Inc. o sene New York'da Dünya Fuarı (World Fair) için tek atımlık bir çizgi roman çıkarttı. Bir Sandman macerası da bu dergide yer alıyordu. İki macerayı da Bert Christman çizmişti. Adventure Comics'deki macerayı yazan da Christman'dı, Gardner Fox ise New York World Fair Comics'deki macerayı yazmıştı. İki macera da Larry Dead takma imzasıyla yayınlanmıştı.

Sandman kötülerle savaşmak için Birinci Dünya Savaşından kalma bir gaz maskesi takan ve bir gaz silahı kullanan Wesley Dodds adında bir kimyagerdi. Gaz maskesi hem kimliğini gizli tutuyor, hem de kullandığı gazdan etkilenmemesini sağlıyordu. Pulp dedektif tarzının temsilcilerinden biriydi. Batman'e oldukça benzediği söylenebilir bu yüzden.

Sandman karakteri 1930'ların karakterleri arasında yeniden yaratımlarla günümüze kadar gelenlerden biri. Tabi en enteresan yeniden yaratım Neil Gaiman'ın önceki yeniden yaratımlardan birini alıp da kendi bakış açısıyla çizgi roman dünyasının en önemli olaylarından biri haline getirdiği 1989 tarihli Sandman olacaktır. Wesley Dodds'un bu Sandman'le bağlantısının oldukça zayıf olduğu söylenebilir.

Gardner Fox Sandman maceraları yazmaya devam etti, Bert Christman da yazmaya ve çizmeye, ta ki Christman 1941'de Japon-Çin savaşında gönüllü olan Amerikan Gönüllüleri Birliği ile Burma'ya gidene kadar. Christman bu birlikte 3 senedir uçuş eğitimi alıyor ve görev yapıyordu. Action Comics'deki Three Aces karakterlerini de çiziyordu bu arada. Kendi tecrübeleri bu hikayeye ilham oluyordu. 1941'deki Burma görevi ise ilk ciddi savaş tecrübesi olacaktı.

Japonya resmi olarak İngiltere ile Pearl Harbor'a kadar savaşa girmeyecekti. Ama İngiltere Japon-Çin savaşında Burma üzerinden Çin'e yardım etmekteydi. Bu yüzden fiili olarak bir savaş sürüyordu. Japonya Burma'ya saldırdığında Christman'ın birliği Burma'yı savunmaya çalıştı. Christman bir kere hava muharebesinde yaralandı ama paraşütle atlayıp kurtulmayı başardı ve tekrar birliğine döndü, ikinci defa yaralandığında ise paraşütle atlamayı başarsa da bir Japon pilotunun onu farketmesiyle öldü. Özellikle Pearl Harbor sonrasında Amerikan basınında önemli bir propoganda malzemesi oldu Christman'ın hikayesi. Colorado'da doğduğu yerdeki havaalanına onun adı verildi.

1939 Eylül itibarıyla Sandman dışında Adventure Comics'de çok fazla değişikliğe uğramadan yayına devam etmekteydi. Hala macera öyküleri içeren bir dergiydi. 1939 Eylül sayısında en dikkat çekici notlar Jerry Siegel'ın maceralardan birinin hikayesini yazması ve Bob Kane'in çizdiği Rusty and his Pals ve Kane'in bu dergiye de 2 sayfalık bir filler çizmesiydi.

Detective Comics 1939 Eylül'de 31. sayısına erişmişti. Bu sayı Batman'in 5. macerasını içeriyordu, kapakta da Batman vardı. Bill Finger ilk iki hikayeyi yazmıştı. Ama daha sonra editör Whitney Ellsworth Kane'e Finger'ın hikayeleri çok yavaş yazdığını belirterek yerine başka birini bulmasını önermişti. Bu isim Gardner Fox olacaktı. Fox'un yazdığı hikayelerde Batman'in ünlü kemeri ve Bat-gyro ismindeki küçük uçağı da ilk defa yer aldılar. Fox'un yazdığı hikayeler Batman'e ilk yönünü verdi demek çok yanlış olmaz. Batman'in klasik bir dedektif gibi değil de sürpriz faktörünü kullanarak ve bir çok alet edevat yardımıyla hedefine ulaşması ilerleyen yıllarda Batman mitosunun önemli bir parçası olacaktı.

Batman dışında Detective Comics yine aynı tempoda devam ediyordu. Siegel ve Shuster bu dergide de Slam Bradley'i çizmeye ve yazmaya devam ediyorlardı. Siegel Spy isimli macerayı da yazıyordu ayrıca.

Detective Comics Inc.'in çoktan amiral gemisi olmuş dergisi Action Comics'de 16. sayısını Eylül 1939'da çıkarttı. Superman 1 yaşını doldurmuştu artık. Siegel ve Shuster 1939'un başından beri günlük ve haftalık Superman karikatürleri de çiziyorlardı gazeteler için. Paul Cassidy çizimler için Shuster'a hayalet çizer olarak yardımcı oluyordu.

Ayrıca Detective Comics Inc. 1939 yazında bir ilke imza atmış ve Superman adında bir dergi çıkarmaya başlamıştı. Bu dergi sadece Superman'e aitti. İlk sayı yeni çizimlerle desteklenmiş bir şekilde Superman'in ilk dört macerasını tekrar basmıştı. İkinci sayı sonbaharda çıkmış ve bu sayıda da gazete karikatürlerindeki maceralar yeniden yayınlanmıştı. Superman iki dergiye sahip ve maceraları maliyeti düşük olduğundan değil de gerçekten ilgi çektiği için tekrar yayınlanan ilk çizgi roman kahramanıydı.

Bu dönemde Superman ve Batman ile ilgili söylenecek önemli bir şey iki karakter de yavaş yavaş oluşmaya başlasa da önemli bir eksikleri vardı, kötü adamlar. İkilinin mücadele ettiği kötü adamlar hırsızlar, dolandırıcılar, soyguncular gibi küçük kötülerdi. Bu resim ancak popüler kötü karakterler çizgi roman sayfalarına girince değişecekti. Superman için yaratılan Ultra-Humanite ve Batman için Garder Fox'un yarattığı Doctor Death ilk süper kötülerdi. Doctor Death sadece kötü bir bilim adamıydı, Ultra-Humanite da bir bilim adamıydı ama bir bilimsel deney sonunda beyin kapasitesi insan üstü hale gelmişti. En azından süper kötülerin en temel özelliğine sahipti ikisi de: öldü sanılsa bile geri dönmek.

Bu arada Action Comics'de ise Superman'in orjinal maceraları yayınlanmaya devam ediliyordu. Paul Cassidy bu dergideki çizimler için de yardımcı olmaya başlamıştı. Bunun dışında Action Comics eskiyle aynıydı, Bob Kane bu dergide de Clip Carson karakterini çiziyordu.

All-American Comics Eylül 1939'da 6. sayısına ulaşmıştı. Gaines'in çizgi romanı bir bilim kurgu macera dışında hala mizahi maceralar içeriyordu. Jerry Siegel bu dergiye de bir hikayeyi yazarak katkıda bulunmuştu. Bir diğer Detective Comics Inc. ailesi yayını Movie Comics de bu ay son sayısını çıkartarak veda edecekti.

Timely Comics'in hikayesini zaten anlattık. 1939 Eylülünde savaş patlak verdiğinde Martin Goodman Marvel Comics'in ilk sayısının yeni baskısını da çıkartmıştı ve kazandığı parayla kuracağı çizgi roman üreten şirketi kafasında oluşturmaya başlamıştı.

Savaş çizgi roman sektörünü işte böyle bir durumda buldu. Henüz çok uzaktı Amerika için savaş. İnsanlar savaşın ekonomik olarak rahatlama mı yoksa daha da sıkıntılı günler mi getireceğini bile tahmin edemiyorlardı. Çizgi roman sektörü de kendi dertleri ve yeni popülerleşen bu sanatın getirdiği yeni trendlerle meşguldü. Ama hiç şüphesiz her toplumsal olayın olduğu gibi savaşın da çizgi romanlar üzerinde büyük etkisi olacaktı, hem savaş Amerika'ya ulaşmadan, hem savaş esnasında, hem de sonrasında.

Devamı:

Justice Society of America

7 Aralık 2012 Cuma

Rekabet

Martin Goodman

1930'lu yılların sonunda başını Superman ile Detective Comics Inc.'in çektiği çizgi romanlar ekonomik krizin etkileri hala hissedilse de Amerika'da yoğun bir ilgi görüyordu. Pulp romanlar endüstrisi yavaş yavaş yerini çizgi roman endüstrisine bırakmaktaydı.

Martin Goodman büyük buhran döneminde bir çok yere gidip bir çok iş yapmıştı. En son New York'a gelip Harry Donenfeld'in sahiplerinden biri olduğu dağıtım şirketi olan Independent News'de çalıştı bir süre, daha sonra da iki ortakla birlikte bir pulp dergi yayıncısı Columbia Publications'ı kurdu. Buradan da bir süre sonra ayrılan Goodman yine pulp tarzda dergiler yayınlayacak Western Fiction Publishing'i kurdu. 

Kısa zamanda Goodman pulp dünyasında önemli bir yayıncı haline geldi. Bu dönemde bir çok pulp dergi yayınlıyordu Goodman. Bunlar arasında bilim kurgu tarzında Marvel Science Stories ismindeki dergi çizgi roman çağına da taşınacak bir ismin öncüsüydü. Goodman'ın bir diğer yayını Tarzan benzeri bir orman macerası olan yine pulp dergi formatındaki Ka-zar'dı. 

Goodman 1939 yılında çizgi roman dünyasına girmeye karar verdi. O zamana kadar Goodman yayınladığı puld dergiler için Red Circle yayıncı adını kullanıyordu. Ama kullandığı tek şirket adı bu değildi. Wheeler-Nicholson'ın National Allied için yaptığı gibi o da farklı farklı şirket isimleri kullanmayı tercih etmekteydi. Yeni gireceği sektör için de yeni bir isim seçti, Timely Comics

Şirketin sadece iki çalışanı vardı. Martin Goodman editör, yönetici editör ve müdür olarak görünüyordu. Goodman'ın kardeşi Abraham Goodman ise yayıncılığı üstlenmişti. Goodman sektöre hızlı ve pratik bir giriş yapmak istiyordu. İlk çizgi roman dergisi için bir çizgi roman stüdyosu olan Funnies Inc. ile temasa geçti. Bu stüdyo Eisner & Iger ile birlikte çizgi roman dergilerine özgün materyal sağlayan bir iki stüdyodan biriydi. Funnies Goodman için sıfırdan bir dergi yarattı.

1939 yılında Superman neredeyse bir yaşını doldurmuştu, Batman'in ilk macerası yayınlanmıştı. Funnies'in Goodman için yarattığı dergi de bu karakterlerle rekabet edebilmeyi amaçlıyordu. Dergide yıllarca hatırlanacak üç tane önemli karakter yer alıyordu.

Bu karakterlerden ilki Carl Burgos tarafından yaratılan Human Torch'du. Human Torch tüm vücudunu alevler ile kaplayabilen bir androiddi. Aslında ilk öyküsü itibarıyla bir kahramandan çok Frankenstein hikayesinin bir bilim kurgu versiyonuydu Torch. Bir bilim adamı tarafından yaratılmıştı ama daha sonra doğası gereği etrafa zarar vermeye başlayınca yok edilmesi için kanunun, güçlerinden faydalanmak için de kötü adamların hedefi olmuştu.

Human Torch daha sonraki maceralarında bir kahramana evrilecekti ve 1950'lere kadar Timely Comics'in üç büyük kahramanından biri olacaktı. 1960'larda Fantastic Four'un genç üyesi Johnny Storm Human Torch'un bir yeniden yaratımıydı ve android karakter daha sonra istisnalar dışında tekrar çizgi roman sayfalarında yer almadı.

Funnies'in Goodman için yarattığı ikinci karakter Goodman'ın yayınladığı pulp magazinlerin birinin baş kahramanı Ka-zar dı. Ka-zar Afrika'da Kongo ormanlarında öldürülen batılı bir ailenin oğluydu. Orman hayvanlarının arasında büyümüştü. Daha sonraları ailesini öldüren adamdan intikamını alacak ve orman hayvanlarıyla birlikte ormanı beyaz adamın yarattığı kaostan korumaya çalışacaktı. Zaman zaman yolu New York'a bile düşecekti. Yani tam bir Tarzan hikayesiydi Ka-zar. Ama Ka-zar'ın ilk hikayesi daha önce pulp dergisinde de basılan, Ka-zar'ın ailesinin öldürülmesi hikayesiydi.

Ka-zar'ı Bob Byrd'ın orjinal hikayesinden uyarlayan ve çizen Ben Thompson'dı. Ka-zar zaten o günün ortamında garanti bir hamleydi. Tarzan ve ona benzer karakterlerin başarısı, hikayenin belli olması ve daha önce yayınlanmış olması Ka-zar'ı illa ki ilginç kılacaktı.

Ka-zar 1940'ların ortalarına kadar çeşitli Timely yayınlarında yer alacaktı. Ka-zar da Human Torch gibi 1960'larda yeniden yaratılacaktır ve bu yeniden yaratım da Johnny Storm kadar olmasa da ünlü bir karakter olacaktır.

Funnies'in Goodman için yarattığı son karakter çok geniş kitlelere ulaşmasa da çizgi roman sevenler tarafından yakından tanınan bir karakter, Namor the Sub-mariner'dı.

Goodman'ın siparişi geldiğinde aslında Namor zaten yaratılmıştı. Goodman'ın siparişi Funnies'in ilk ciddi işiydi. Bu işten önce sinema salonlarında dağıtılmak üzere bir çizgi roman tasarlamışlardı ve sekiz sinema salonuna bu çizgi romanın taslağını göndermişlerdi. Hiç bir sinema salonu bu çizgi romanı almayı düşünmemişti. Böylelikle Namor'un bu taslakta yer alan ilk macerasını yayınlamak Goodman'a kısmet olmuştu.

Namor deniz altındaki bir krallığın genç prensiydi. Babası bir insandı. Namor'un halkı güney kutbunda yaşarken insanlar bilimsel araştırmalar esnasında Namor'un halkının evini yok etmişlerdi. Namor'un annesi insanlar hakkında bilgi toplamak için bir insan gemisine çıkmış ve geminin kaptanına aşık olmuştu. Ama edindiği bilgiler güney kutbundaki evlerini kurtarmaya yetmemişti. Namor bu hikaye ile insanlardan nefret ederek yetiştirilmişti. İnsan üstü güçleriyle insanlardan intikam almak tek amacıydı.

Namor da Human Torch gibi klasik bir kahraman değildi. 1940'larda onun karakteri de bir değişim geçirerek bir kahramana yakınsayacaktı. Ama o zaman da daha sonra da anti-kahraman özelliklerini her zaman taşımaya devam etti Namor. Günümüze kadar çizgi roman sayfalarındaki yerini korudu. Zaman zaman kötüler saflarına göz kırptı, zaman zaman büyük kahramanlıklar gösterdi. Geniş kitlelerin bildiği ve sevdiği bir kahraman olmadı asla ama çizgi roman severler onu her zaman karmaşık doğasından ve belli sterotiplere uymamasından dolayı çok sevdiler. O daha sonra bir çok örneği görülecek anti-kahraman mitosunun belki de ilk örneğiydi.

Funnies bu kahramanlar dışında bir western hikayersi, bir orman hikayesi, Angel ismindeki 1930-40'larda Timely yayınlarında sık sık boy gösterecek karakterin ilk macerasını ve mizahi bir sayfa ile bir resimsiz hikaye hazırlamıştı Goodman için. Tüm bu materyal ile o zamanların standart basım formatı olan 64+4 sayfa dolduruldu.

Kapağı ünlü bilim kurgu pulp çizeri Frank R. Paul çizdi. Kapakta Human Torch vardı ama farklı bir çizerin elinden çıktığından iç maceradaki Torch'dan oldukça farklı görünüyordu. Çizgi roman takribi Ağustos 1939'da, Ekim 1939 kapak tarihiyle piyasaya çıktı. Goodman çizgi romana eski pulp dergilerinden birinin adından esinlenerek Marvel Comics adını vermişti.


Goodman iyi bir çizgi roman hazırlamıştı ve hazırladığı yayının iyi satmasını bekliyordu. Ama Marvel Comics'in ilk sayısına olan ilgi Goodman'ın tahmin edemeyeceği boyuttaydı. İlk sayı civar şehirlere de dağıtılmak üzere 80.000 kopya basılmıştı. Ama hiç bir yere dağıtılamadan bu 80.000 kopyanın hepsi kısa zamanda satıldı. Goodman şaşkınlıkla karışık bir mutluluk içinde hazırladığı materyalin ikinci baskısını çıkartmak için çalışmaya başladı. Yaklaşık bir aylık bir süre içerisinde, bu sefer kat ve kat daha fazla kopya  basıldı ve bir ay içerisinde ekim yazısının üzerinde bir düzeltme ile kasım yazılmış şekilde Marvel Comics'in  ilk sayısının ikinci baskısı piyasaya çıktı. Bu baskının yaklaşık 800.000 kopya sattığı tahmin ediliyor.

Goodman 900.000 civarı satan bu çizgi romandan o günün parasıyla 90.000 $ elde etmişti. Funnies'e ise sayfa başına sadece 7 $ veriyordu, yani toplam yaklaşık 500 $. Basım ve dağıtım masraflarının 10.000 $ olduğunu varsaysak bile (ki bu çok iyimser bir tahmin) ekstraları da düşersek o günün parasıyla yaklaşık 75.000-80.000 $ civarı bir gelir elde etmişti Goodman ki bu gelir şimdinin parasıyla yaklaşık 1 milyon $'dan fazlaydı. Yani Goodman bir ayda zengin olmuştu.

Detective Comics Inc. aynı zamanda daha oturmuş bir kadroyla, anlık olmasa da biraz daha zamana yayılmış şekilde benzer gelirler elde edebiliyordu, ama onların kalabalık bir yazar çizer editör ve çalışan kadroları vardı ve karları bu yüzden bu seviyelere çıkmıyordu.

Goodman'ın elde ettiği bu müthiş kar çok kısa zamanda akılcı hareketler ve çizgi roman dünyasına yön verecek isimleri yanına toplamasıyla on yıllarca çok verimli ve yaratıcı bir şekilde çalışacak bir çizgi roman üretim merkezi kurmasını sağlayacaktı.

Devamı:

Şavaş

3 Aralık 2012 Pazartesi

Kara Şövalye

Bob Kane New York'lu göçmen bir ailenin çocuğuydu. Lisede daha sonra çizgi roman dünyasının önemli isimlerinden biri olacak Will Eisner ile arkadaştı. Liseden sonra özel bir kolejde bir süre resim eğitimi aldı. Daha sonra da 30'ların animasyon dünyasının önemli isimlerinden olan Max Fleischer'ın yanında animasyonlar yapmaya başladı. 

Kane 1936 yılında animasyon işinden karikatür ve çizgi roman çizmeye yöneldi. Aynı dönemde Kane ile birlikte Will Eisner de çizgi roman işine yönelmişti. Eisner ve Jerry Iger o dönemde ufak bir stüdyo kurmuşlardı. Bu stüdyo sayıları giderek artan çizgi roman dergilerine özgün materyal sağlıyordu. Kane de bu stüdyoda çizimler yapmaya başladı. 

İlk işleri arasında National Allied ve Detective Comics için çizimler yapmak da vardı. Bu sebeple Vincent Sullivan'ı yakından tanıyordu.1938 yılında Kane kendi ilişkilerini kullanarak kendi stüdyosunu kurmaya karar verdi. İlk işi de Vincent Sullivan aracılığıyla gelecekti.

Sullivan Superman'den sonra yeni bir kahraman arıyordu. Superman bir başarı hikayesi olmuştu ve bunu yeni karakterlerlerle devam ettirmek istiyordu Sullivan. Kane'e böyle bir karakter yaratıp yaratamayacağını sorar. Kane kısa zaman içerisinde Bat-man'in ilk taslağı ile Sullivan'ın önüne çıktı.

Hikayenin kısa versiyonu Batman'in kısa süre sonra Detective Comics'de yayınlanmaya başlayıp çizgi roman tarihinin en akılda kalan kahramanlarından biri olduğudur. Uzun versiyon ise yıllarca bilinmedi, 1989'da Bob Kane hatıralarını kitaplaştırana kadar tam anlamıyla kabul görmedi.

Hikayenin uzun versiyonunda Bob Kane Bat-man üzerinde çalışmaya başladıktan sonra stüdyosunda birlikte çalıştığı genç bir yazara çizimlerini gösterdi. İlk çizimlerde Bat-man Superman'e benzeyen kırmızı bir kıyafete sahip intikamcı bir kararkterdi. Kıyafetinin kolları açıktı. Kanatları ve ufak bir maskesi vardı.

Bill Finger ismindeki bu genç yazar Kane'e çeşitli önerilerde bulundu. Bunlar arasında kanatlar yerine kanat gibi kullanılabilen bir pelerin çizmek, maskeyi tüm yüzü kaplayacak kadar büyütmek, kıyafetteki tüm kırmızıları yok ederek gri-siyah tonlarında yeni bir kıyafet tasarlamak vardı. Ayrıca kıyafete eldiven de ekledi.

Bat-man'in ilk macerasını Bill Finger yazdı. Konsepti Bob Kane düşünmüş, ayrıntıları Bill Finger tamamlamış ve çizimleri Bob Kane yapmıştı.

Bat-man Mayıs 1939 kapak tarihli Detectice Comics #27 ile doğdu.


Kapakta "Batman" olan karakterin ismi içeride "Bat-man" di. "Bat-man" ismi iki sayı daha kalsa da daha sonra tire tamamen yokoldu ve karakter bilinen ismi Batman'i aldı. Batman ilk sayıdan tüm hikayesi ortaya koyulmuş bir kahraman değildi. Kıyafetinin çizimi oldukça farklıydı.


Batman ve Bruce Wayne Douglas Fairbanks ve Sherlock Holmes karışımı bir havaya sahiptiler. Bruce Wayne ismi İskoç kralı Robert Bruce ve Amerikan bağımsızlık savaşı dönemi generallerinden Anthony Wayne'den geliyordu. İlk Superman hikayesinin tersine Batman'in gerçek kimliğinin Bruce Wayne olduğu hikayenin sonundaki panelde sürpriz son olarak veriliyordu. Commissioner Gordon da bu ilk hikayede yer almıştı. İlk hikaye zengin ve eğlenceye düşkün Bruce Wayne'in aslında gizli kimliği Batman ile detektiflik yaptığını anlatıyordu. Bu bakış açısıyla hikaye Detective Comics temalarına tam uyuyordu.

llk hikayeyi Bill Finger yazmıştı, fakat dergide sadece Robert Kane adıyla Bob Kane imzası vardı. Bunun sebebi kahramanın ilk taslağı çıkar çıkmaz Bob Kane'in kahramanın haklarını Siegel ve Shuster'in yaptığına benzer bir anlaşmayla Detective Comics'e satmış olmasıydı. Bu anlaşmaya göre Batman'in hakları Detective Comic'e ait olacaktı ama tüm maceralarında Bob Kane imzası yer alacaktı. Bill Finger Bob Kane'in stüdyosunda onun için çalışan bir çizerdi ve bu resimde ismi yoktu.

Bill Finger Batman'den önce de Kane için hayalet yazar olarak çalışıyordu. Yani Kane'in adına kendi adı geçmeden çizgi romanlar yazıyordu. Bu onun için farklı bir durum değildi. O zamanın çizgi roman piyasası için de tuhaf bir durum değildi.

Batman'in karakteri, hikayesi, etrafındaki insanlar ve en önemlisi Batman hikayelerinin kötü karakterleri zaman içinde oluştular. İlk dönemde Bill Finger bir çok önemli Batman hikayesini yazdı. Zaman içerisinde başka hayalet yazarlar/çizerler de Detective Comics Inc. için (ya da Detective Comics'den habersiz olarak Bob Kane için) çalışarak Batman hikayeleri yazmaya ve çizmeye başlayacaktılar. 60'lara kadar bu durum böyle devam edecekti. 60'lardan sonra Kane düzenli olarak Batman ya da başka bir çizgi roman çizmedi.

1960'larda Batman'in artık iyice ünlü olmasıyla birlikte Kane'in hayalet yazarlarla çalışma alışkanlığı ve Bill Finger'ın Batman'in yaratılışındaki rolü halk tarafından bilinir hale geldi. Bu dönemde Kane yazdığı açık bir mektupta "Batman'in yaratıcısının Kane değilde Finger olduğu iddiasının doğru olmadığını" ifade etti. Teknik olarak doğruydu bu, karakteri ikisi birlikte yaratmıştılar.

1974'de Bill Finger öldü. Kane 1989'da yazdığı otobiyografisinde ve o dönemde verdiği röportajlarda Finger'ın ölümünden sonra kendini Batman'in yaratıcısı olma konusunda kötü hissettiğini belirtti. O dönemin gereklerinin ve Detective Comics Inc.'in yardımcı yazarların isimlerini kesinlikle dergide yayınlamama politikasının onun ön planda olmasına Finger'ın geride kalmasına yol açtığını, Finger'ın da en azından o dönemde daha fazlasını istemediğini ifade etti.

Günümüzde bu şekilde imzalanmasa da artık Batman'in Bob Kane ve Bill Finger tarafından ortak olarak yaratıldığı genel bilgi haline gelmiş durumda. Finger'ın yaratıcı katkısı bir çok tanık tarafından dile getirildi ve Finger çizgi roman dünyasının büyük onurlarından neredeyse hepsini öldükten sonra da olsa aldı. Jack Kirby Hall of Fame ve Will Eisner Hall of Fame'de ismi yer alıyor ve belki daha önemlisi DC'nin 1984 de çıkarttığı 50 Who Made DC Great kitabında Batman'e katkılarından dolayı yer aldı. San Diego Comic Con onun adına bir ödül başlattı. Bu ödül eserleriyle yeterince takdir almayan ya da isimleri arka planda kalan yazar ve çizerlere veriliyor. Finger'ın Batman'in yaratılmasındaki rolü ne olursa olsun Batman'in bugüne gelmesinde katkıları hiç bir ödülle ölçülemeyecek kadar önemlidir.

Batman 1939 ilkbaharında böyle bir hikayeyle yayın hayatına başladı. Superman'in rüzgarına benzer bir rüzgar Batman'le birlikte de esti. İlk sayılardan itibaren Batman çok popüler oldu. Batman hikayesi ise daha yeni başlıyordu. Karakterin tam olarak oturması 3-4 sene sürecekti.

Batman'in süper güçleri yoktu. İlerleyen sayılarda da bu değişmedi. Gerçek üstü bir hikayesi yoktu onun. Ama Superman'den sonra Batman de bir süper kahraman olarak adlandırılacaktı. Bu tanımın gerçek anlamını da yerleştiren belki de Batman olacaktı. Bir kahramanı süper kahraman yapan gerçek üstü güçler değil, bir mitosun içerisinde kimsenin yapamadığı şeyleri yapan bir adam olarak yer almasıydı.

Superman'den sonra Batman'in de başarılı olması artık çizgi romanların popülaritesinin bir daha azalmayacak şekilde artmasını sağlayacaktı. Çizgi roman sanatçıları ve okuyucuları için tam anlamıyla altın bir çağdı bu. Herkes bu dalgadan çok memnundu. Batman ilk sayısıyla raflardayken New York'lu bir pulp yayıncısı Martin Goodman da bu gidişe bakıp benzer bir çıkışı yakalayacak bir şeyler yapıp yapamayacağını düşünüyordu.

Devamı:

Rekabet