31 Aralık 2012 Pazartesi

Justice Society of America III

Superman ve Batman Büyüyor II


Superman'in geçirdiği değişim ve gelişimin bir benzerini de aynı dönemde Batman yaşıyordu. Batman de Superman gibi halkın beğenisini kazanmıştı ve Bob Kane Batman'i de geliştirmeye devam etti.

Gardner Fox Vincent Sullivan ile birlikte DC'den ayrılana kadar Batman'i yazmaya devam etti. Kasım 1939 tarihli Detective Comics #33 ise hem Bill Finger'ın geri dönüşünü, hem de Batman için önemli bir hikayenin ilk defa çizilişini içeriyordu. 

Detective Comics #33 de Batman'in etkileyici ortaya çıkış hikayesi yer alıyordu. Yani Bruce Wayne'in annesi ve babası Thomas ve Martha Wayne'in öldürülmesi.


Bu ortaya çıkış hikayesinde anne ve babasının bir soyguncu tarafından öldürülmesine tanık olan Bruce Wayne'in suçlulardan intikam almak için yemin etmesi, kendini bilimde yetiştirerek kullandığı ekipmanları yapması ve fiziksel olarak güçlenerek bir intikamcı haline gelmesi anlatılıyor. Wayne suçluların batıl inançlarından da faydalanmak için bir gizli kimlik kullanmayı ve korkuyu da bir silah olarak kullanmayı düşünür. Bu esnada pencereden içeri dalan bir yarasa ise ona gizli kimlik için gerekli fikri verir : Yarasa Adam, Batman. 

Bir buçuk sayfalık bu hikayeyi Bill Finger yazmıştı. Bu ortaya çıkış hikayesinden sonra verilen macerayı ise yine Gardner Fox yazmıştı. İkisinin ismi de her zaman olduğu gibi künyede yer almıyordu, tüm kredi çizer Bob Kane'e verilmişti. Gardner Fox bir sonraki Detective Comics sayısınındaki Batman macerasını da yazdı. Ocak 1940 ile birlikte Batman hikayelerini tekrar Bill Finger yazmaya başladı.

Bu dönem aynı zamanda Batman'in üretim sürecine önemli bir isim, Jerry Robinson'ın katılır. Robinson da Finger ve Fox gibi hayalet olarak çalışıyordu. Robinson yazım sürecine değil de çizime yardımcı oluyordu. İnce çizimleri Bob Kane yaparken Robinson çok özene gerek duymayan taramaları ve kaba çizimleri tamamlama işini hallediyordu. Yine de Jerry Robinson'ın da bu dönemdeki Batman dünyasına eklenen çeşitli yeniliklerde imzası olduğu biliniyor. 

Batman'in yeni maceraları çizildikçe Batman farklı farklı ekipmanlar kullanmaya da başladı. Bu dönemde Batman'in her macerada orjinal bir ekipman ile ortaya çıkması amaçlanıyordu biraz. Bir detektif olarak zekasını kullanmasının yanında  bir mucit ya da mühendis kimliğiyle sürekli yeni ekipmanlar yapması Batman için Finger ve Kane'in düşündüğü bir özellikti. Bu dönemde ortaya çıkan ve hatırda kalan en önemli ekipman yarasa tasarımlı bir boomerang olan Baterang'dı.

Batman'in bu dönemde yaşadığı esas önemli yenilikler maceralara katılan yan karakterlerdi. Bu yan karakterlerin en önemlisi, hatta tüm Batman dünyasının en önemli yan karakteri tabi ki Robin'di.

Robin Bob Kane ve Bill Finger'ın Batman'e sürekli düşünce balonları çizmektense konuşacak, birlikte çalışacak bir yardımcı yaratmayı düşünmeleriyle ortaya çıktı. Batman modern bir Sherlock Holmes'ise ona bir Dr. Watson lazımdı. Biraz bunun üzerine konuşunca düşünceleri bu yardımcının bir çocuk olması ve Bruce Wayne ile benzer bir hikayesi olması üzerine yoğunlaştı. Batman ile Robin'i birleştiren nokta bu olacaktı. Bu şekilde daha genç ve küçük okuyucular bu çocuk yardımcıyla daha çok bütünleşebileceklerdi de.

Karakterin tasarımında Jerry Robinson'ın da katkısı olduğu biliniyor. Karakterin görünümü ve süper kahraman imgesi yaratılırken Robinson Robin Hood'dan faydalanmayı önerir. Robinson Robin Hood'a çocukluktan beri hayrandı. 20. yüzyılın ilk yarısının en önemli Amerikalı çizerlerinden biri olan N.C. Wyeth'in (karikatür ya da çizgi roman dünyasında hiç çalışmamıştır, roman ve hikayeleri görselleştirmekte ustalaşmış ve bu dalda çok önemli bir çizer olmuştur) bir Robin Hood görselleştirmesinden ilham alarak yeni karakter için ilk çizimleri yapmıştır Robinson. Karakterin ismi de Robin Hood'dan ilhamla Robin olarak koyulmuştur.

Robin Nisan 1940 tarihli Detective Comics #38'de ilk defa okuyucu karşısına çıkar.


Robin Hood benzeri kısa şortlu, kırmızı yeşil bir kıyafeti ve bir pelerini vardır Robin'in. Bir tek Robin Hood'un başlığı yerine gözlerini kapatan bir maske ile çizilmiştir.

Dick Grayson, "Flying Graysons" ismindeki bir sirk akrobatı ailenin çocuğudur. Ailesinin çalıştığı sirke dadanan bir mafya sirk sahibi haraç vermeyi reddedince Grayson'ların gösteri yaptığı trapezleri sabote eder ve annesi babası genç Dick'in gözleri önünde feci şekilde ölür. Aynı gece Dick ailesini öldüren mafyanın sirk sahibini açıkca tehdir edişine şahit olur. Batman genç Dick'in kendi yaşadığına benzer bir dram yaşamasından etkilenir ve onu korumaya karar verir. İlk başta amacı mafya üyelerini yakalayana kadar onu gözlerden uzak tutmaktır. Ama Dick Batman'e yardım etmek için ısrar eder. Zaten ailesi ona akrobasi konusunda bir eğitim vermiştir. Batman de dövüş sanatlarında eğitir genç Dick'i ve Dick Grayson Robin kimliğiyle Batman'in ailesini öldüren mafyanın patronunu yakalamasına yardımcı olur. 

Robin karakteri çok kısa zamanda Bob Kane'in beklemediği kadar popüler olur. Kane bir çocuğu Batman'in yanına koyma fikrini biraz ticari bir fedakarlık olarak görse de başta daha sonra Robin'in geldiği yer onu memnun eder. 

Robin karakteri bir çok diğer çizgi romana da ilham olur. 1940'lardaki bir çok çizgi roman kahramanı nın yanına Batman-Robin ikilisinin harikulade uyumundan ilhamla çocuk yan karakterler çizilecektir. Fakar işin doğrusu Robin bu alandaki en başarılı örnek olacaktır.

Aynı zamanda yıllar geçtikçe Robin, Batman ve Bruce Wayne'in etrafındaki dünyanın çok önemli bir dramatik karakteri olacaktır. Sadece bir yan çocuk karakter olmaktan çok fazlası olacak ve Batman mitosunun en önemli parçası olacaktır.

Batman Superman'in açtığı süper kahraman yolundan gitse de karaktere ve onun yaşadığı dünyaya yapılan bu düzenlemelerle giderek Superman'den farklılaşıyor ve rekabet eden benzer bir kahraman değil apayrı bir tarza sahip bir kahraman haline geliyordu. Bu bakış açısıyla bakıldığında Batman'in Superman'in bir adım önüne geçtiği önemli bir konu da Batman'in dünyasındaki kötü adamlardı. İşte bu kötü adamların da ilk ve en güzel örnekleri bu dönemde ortaya çıkmaya başladı.

Günümüzde de hala Batman mitosunda aktif ve geniş rol oynayan ilk kötü adam Şubat 1940 tarihli Detective Comics #36 da ortaya çıktı: Hugo Strange.


Strange klasik bir kötü bilim adamıydı. O dönem için çok da özgünlüğü yoktu. Zaten sadece üç kere göründü 1940 yılındaki Batman maceralarında. Fakat 1977 yılında geri getirildi ve daah sonra Batman hikayelerinde diğer kötüler kadar olmasa da yer buldu. Özellikle günümüzde alternatif Batman medyalarında önemli bir kötü karakteri olan Hugo Strange yaratılışından 70 yıl sonra altın çağını yaşıyor. 

DC 1940 yılının başlarında Superman'e yaptığı gibi Batman'e de ayrı bir dergi vermeye karar verdi. Superman dergisinde olduğu gibi bu dergi de mevsimlik olacaktı. O tarihte Superman dergisinde tekrar maceralara değil de orjinal Superman maceralarına yer verilmeye başlanmıştı. DC Bob Kane'den Batman dergisi için de aynı şeyi yapmasını istedi. 

Yeni dergi için yeni fikirler üretmek üzere Finger ve Kane çalışmaya başladılar. Bu çalışmalara Robinson da katılıyordu. Bu dergi için yapacakları ilk iş yeni bir kötü adam üretmekti. Yeni kötü adamla ilgili ilk fikir bir oyun kağıdı destesinden çıktı. Destedeki joker yakın tarihin akılda kalan filmi The Man Who Laughs'deki ana karaktere oldukça benziyordu.


1928 tarihli ve bir Victor Hugo romanından uyarlanan filmde Alman dışavurumcu sinemasının ünlü aktörü Conrad Veidt, Gwynplaine isminde bir kahramanı canlandırıyordu. Filmde İngiliz rekonstrüksyon döneminde kral 2. James tarafından babası cumhuriyet yanlısı olduğu için yüzü doğranarak kalıcı olarak gülümser gibi bir görünüş verilmiş bir çocuğun hikayesi anlatılıyordu. Gwynplaine büyüyünce ve kral James Muhteşem Devrimle tahttan indirildikten sonra babasının üst sınıf ünvanlarını geri alsa da görünüşü ve sirkte büyümesi yüzünden üst sınıfta asla kabul görmez.

Bu filmdeki görünüşü ve oyun kağıdını kullanarak bir kötü karakter oluşturma fikrinin kimden çıktığı günümüzde hala çok net değil. Bob Kane karakteri kendisi ve Bill Finger'ın yarattığını, Jerry Robinson'ın sadece oyun kartını onlara gösterdiğini ifade etmiş, Robinson ise ilk taslakları oyun kağıdından ve filmde Conrad Veidt'in görünümünden esinlenerek kendisinin çizdiğini, bunun üstüne Kane ve Finger ile çalışarak karaktere son halini verdiklerini ve ilk hikayeyi yazdıklarını söylemiştir. Kimin versyonu doğru tam olarak bilinmese de çoğunlukla bu yeni kötü karakterin yaratıcısı olarak bu üç isim birlikte anılıyorlar, Jerry Robinson ise özel olarak konsepti üreten kişi olarak ifade ediliyor.

Joker 1940 yılı ilkbaharında çıkan Batman #1'de ilk defa okuyucu karşısına çıktı.


Joker için bir ortaya çıkış hikaye verilmemişti. Joker biraz egzantirik olduğu her halinden belli olan bir suçluydu. Bir elması çalacağını ve elmasın sahibini öldüreceğini radyodan ilan ediyordu ve daha sonra kurnazlıkla çılgınlık arasında giden planıyla bunu gerçekleştiriyordu. Klasik bir suçludan farkı işini oldukça değişik metotlarla görmesi ve acımasız olmasıydı. Kurbanlarını öldürdükten sonra yüzlerinde bir gülümseme oluşuyordu. Bu ileride Joker'in imzası olacaktır. Batman sonunda Joker'i Robin'in de yardımıyla zor da olsa yakalıyordu ve hapse gönderiyordu.

Yine bu hikayede ortaya çıkan bir kavram Joker'in tarzının klasik kötü adam tarzından oldukça farklı olduğu ve klasik ufak kötülerle Joker arasında da her zaman bir itilaf olduğudur. Bu hikayede Joker'in planladıkları işleri onlardan önce yapmasına kızan yer altı dünyası Joker'i öldürmeye çalışır, fakat Joker onlardan da akıllıdır. Bu olay örgüsü ileride Gotham City olarak adlandırılacak bu şehirdeki suçun klasik suçluların elinden çıkıp da Joker gibi olağandışı karakterlerin egemenliği altına girmesinin ilk adımıdır.

Batman #1'deki ikinci hikaye Hugo Strange'in hapisten kaçıp geri döndüğü bir hikayeydi. Strange'in ikinci macerası olan bu hikaye sonunda da Strange'in geri döneceğinin ipucu veriliyordu.

Üçüncü hikaye de yine Batman mitosundaki önemli bir karakterin ilk macerasıydı. Batman'e yardımcı olarak Robin'i yarattıktan sonra karakteri geliştirmekteki bir sonraki adım olarak bir kadın karakter eklemeye karar verir Kane ve Finger. Bu karakteri dönemim klasik karakterlerinden oldukça farklı tasarlarlar. Bu karakter tam anlamıyla Batman'in zıttı olacaktır ve aralarında zıtların çekimi etrafında dönen bir romantizm doğacaktır. Bu şekilde daha sonraları Catwoman olarak bilinecek karakter Cat ismiyle doğar.


Cat bir mücevher hırsızıdır. 30'lar kara filmlerinin Femme Fatale prototipine tam olarak uymaktaydı. İçerisinde iyilik de olan kötü bir karakter olarak tanımlamak en doğrusu olabilir Cat'i. Bu anlamda içinde bir karanlık olan iyi kahramanımız Batman'in tam bir zıttıydı. İlk karşılaşmalarında Batman ile birbirlerinden etkilenirler, Cat Batman'e ona katılmasını ve suç dünyasını titretmeyi teklif eder. Batman bu teklifi kabul etmez, fakat Cat'in elinden kaçmasına göz yumar. Maceranın son paneli Batman'in Robin'e Cat'in ne kadar güzel gözleri olduğu tekrarlamasıyla biter.

Batman #1'in son macerası ise ikinci bir Joker macerasıdır. Joker hapisten kaçar ve ilk maceradaki gibi çalmaya ve öldürmeye devam eder. Batman yine Joker'in peşine düşer, bu sefer ise Joker'i yakalamak için bir tuzak kurması gerekecektir. Maceranın en dramatik yani Joker'in Batman ile girdiği kavgada kendi bıcağını kendi göğsüne saplamasıdır. Kane ve Finger macerayı yazarken Joker'in ölmesini planlamışlardır. Editör Whitney Ellsworth ise her sayı yeni bir kötü karakter yaratmanın çok da mantıklı olmadığını, ayrıca Joker'in oldukça orjinal bir karakter olduğunu söyleyip onu öldürmemelerini önerir. Son panel tekrar çizilir ve ambulansta doktor Joker'in ölmediğini anlar.

Batman'in bu dönemdeki gelişiminde son altı çizilmesi gereken şey silahlardır. Batman ilk maceralarında silah kullanmaktaydı ve zaten bu ilk dönem detektif çizgi romanlarının ortak bir özelliğiydi. Özellikle Robin'in ortaya çıkışından sonra ise Batman'in klasik bir detektif hikayesinden daha farklı bir yere gittiği belli olmuştu. Maceraların tonunu düşürmeye niyeti yoktu Kane'in ama Batman'e daha özgün bir tarz katmak istiyordu. Özellike editör Whitney Elsswoth'ün de isteğiyle Batman #1'deki Hugo Strange macerasından sonra Batman'i silahlardan uzaklaştırmaya karar verdi Kane. Bu macerada Batman Hugo Strange'in canavarlarını Batplane'e monte edilmiş mitralyöz benzeri bir silahla öldürüyordu. Bu Batman'in tarihinde bir canlıyı bilinçli olarak son defa öldürüşü oldu.

Batman yaklaşıkiki senede oldukça uzun bir yol almıştı gerçekten daha da alacağı çok yol vardı. Superman ve Batman'de bu değişiklikler olurken diğer DC yayınları da büyük bir değişim geçiriyordu. Tüm bu değişimler gerçekleşirken DC'nin rakibi Martin Goodman ise Timely Comics'i bir düzene oturtmaya çalışıyordu.

Bonus: http://www.newyorker.com/online/blogs/comment/2012/07/gun-laws-and-batman.html

Devamı: 

Timely Comics: İlk Yıllar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder